AKİB'den dış ticaret mevzuatı ve döviz kredileri eğitimi

Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB), Garanti Bankası işbirliği ile düzenlediği “Dış Ticaret Mevzuatı ve Döviz Kredileri” başlıklı eğitim programında finans uzmanlarını bölge ihracatçılarıyla buluşturdu. Garanti Bankası'nın Mevzuat Direktörü Fidan Sönmezgül ve Dış Ticaret Danışmanı Yahya Kütükçü sunum ve bilgi aktarımında bulundu.

Ücretsiz eğitim seminerinde Fidan Sönmezgül, 'Kambiyo Rejiminde Son 15 Yılda Neler Oldu?, TPKK Hakkında 32 Sayılı Kararda Yapılan Önemli Değişiklikler, İhracat Uygulamaları, Döviz Kredisi Uygulamaları, Firma Döviz Pozisyonlarının TCMB Tarafından İzlenmesi, 85 Sayılı Karara Göre Sözleşmelerin TL Düzenlenmesi Zorunluluğu, Diğer Değişiklikler' başlıklarında katılımcıları bilgilendirdi.  Yahya Kütükçü ise 'Uluslararası Ticarette Başvuru Kaynakları, Uluslararası Ticarette Ödeme Yöntemleri, Akreditif (Tanımı, özellikleri, tarafları, değiştirilmesi, iptal edilmesi), Teyitli-Teyitsiz Akreditif, Özel Şartlar ve Belge Talebinde Dikkat Edilecek Konular, Teslim Şekilleri (Incoterms 2010)” gibi başlıkları ele alarak, detaylandırdı.

Kambiyo Rejiminde son 15 yılda yaşanan değişiklikler
Garanti Bankası Mevzuat Direktörü Fidan Sönmezgül, Kambiyo Rejiminin yaşandığı en sıkı dönemde olduğumuzu belirterek Kambiyo Rejiminde son 15 yılda yaşanan değişiklikler hakkında bilgi verdi. Sönmezgül, şunları söyledi: “2007 öncesi Kambiyo Rejimi döneminde ithalat ve ihracat işlemlerinde, ithalatın gerçekleştiğine ve ihracatta bedelin yurda getirildiğine dair bankalarca 180 günlük süre takibi vardı. Döviz geliri elde eden firmalar ile yatırımcılar, tutar sınırlaması olmadan döviz kredisi kullanabiliyordu. Liberal Dış Ticaret Dönemi 2007-2018 yılları arasında 2007'de ithalatta, 2008'de ihracatta süre takibi ve mal/bedel getirme zorunluluğu kalktı. 2009'da döviz geliri elde etmeyen gerçek kişi ve firmalara da döviz kredisi kullanma imkanı getirildi. 2018 sonrası Kambiyo Rejimi döneminde ise firma döviz pozisyonlarının TCMB tarafından izlenmesi istendi, döviz kredisi kullanımlarına kısıtlama getirildi. Döviz geliri elde eden firmalar artık son 3 mali yıldaki gelirlerinin toplamı kadar döviz kredisi kullanabilmekte.  Döviz geliri olmayanların döviz kredisi kullanabilmesi için mevcut risk bakiyesinin 15 milyon dolar ve üstünde olması gerekiyor. Bunların dışında, döviz kredisi kullanımı için istisnai durumlar belirlendi. İhracat bedellerinin 180 gün içinde yurda getirilmesi ve alış yapılması zorunluluğu getirildi. İthalatta liberal uygulama henüz değişmedi.”

Döviz kredisi kullanımı mevzuatı
Olağanüstü kur artışında Türkiye'nin döviz açığının ne kadar olduğunun bilinmesi için 2 Mayıs 2018 tarihi itibariyle, Türkiye'de yerleşik kişilerin döviz kredisi kullanımına kısıtlama getirildiğini de aktaran Sönmezgül, “Aynı dönemde TCMB Sermaye Hareketleri Genelgesi 19/6 fıkrası uyarınca; bankalara, yurt dışından gönderilen 50 bin dolar ve üzerinde transfer sebebi belirlenemeyen dövizlerin kredi olup olmadığının tespit edilmesi, bu konuda firmalarca yazılı beyan + tevsik edici belge sunulamaması halinde ise işlemlerin tamamlanmaksızın, bedellerin yurt dışına iade edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. 4 Eylül 2018 tarihi itibariyle, ihracat bedellerine bankalarca takip ve kontrol getirildi. Söz konusu düzenleme 4 Mart 2020 tarihine kadar uzatıldı. 13 Eylül 2018 tarihi itibariyle, Türkiye'deki sözleşmelerin TL düzenlenme zorunluluğu getirildi” dedi.

Döviz işlemlerinde getirilen zorunluluklar
Genel kapsamlı değişiklikler hakkında da bilgi veren Sönmezgül, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Mayıs 2019 tarihinden itibaren, bankalar ve yetkili müesseselerce yapılacak döviz satış işlemlerinde, satış yapılan TL tutar üzerinden binde 1 oranında KGV tahsil edilmesi zorunluluğu getirildi. BDDK'nın 20 Mayıs 2019 tarihli kararı ile spekülatif işlemlerin önlenmesi amacıyla, mayıs ayında gerçek kişilerin günlük 100 bin dolar ve üzerinde döviz alım işlemlerinde dövizin ilgilinin hesabına aktarılması, kullanıma açılması veya fiziki teslimatında bir iş günü valör uygulanması gerektiği bildirildi.  Temmuz 2019 tarihinden itibaren, kıymetli maden üretimi veya ticareti ile iştigal etmeyen kişilerin, tutarı en az 5 milyon dolar ve ortalama vadesi bir yılın üzerinde olacak şekilde altın, gümüş
ve platin kredisi kullanma imkanı uygulamadan kaldırılmıştır. Finansal sektör borçlarının yeniden yapılandırılması, finansal tablo zorunluluğuna dair risk miktarının düşürülmesi, gecikme zammı oranı indirildi, gümrük beyannamelerinin elektronik ortamda düzenlenmesi, kağıt ortamında transfer bildirim formu düzenlenmesi gibi değişiklikler oldu. Firmalarımız bu düzenlemeleri takip ederek ihracat ve ithalatta yaşanacak sorunları en kısa sürede çözebilirler.”

“Dış ticarette riskleri azaltabilirsiniz”
Garanti Bankası Dış Ticaret Danışmanı Yahya Kütükçü ise ihracatçı ve ithalatçı firmaların hislerine güvenerek dış ticaret yapmaktan kaçırmaları gerektiğini dile getirdi. Katılımcılara bir dizi uyarılarda bulunan Kütükçü, ““İhracat yaparken mal bedeli ödenmeyebilir. Mal bedeli eksik ödenebilir. Alıcı malı almaktan vazgeçebilir. Mal bedeli haksız şekilde pazarlık konusu yapılabilir. Mallar, bedeli ödenmeden hileli şekilde gümrükten çekilebilir, fazladan navlun, sigorta, ardiye (demoraj) ve bankalara gereksiz yere komisyon ödenebilir. İthalat yaparken ise mallar yüklenmemiş, eksik yüklenmiş olabilir. Mallar siparişe uygun olmayabilir. Geç yüklenmiş olabilir. Fazladan ardiye (demoraj) ve bankalara gereksiz yere komisyon ödenebilir. İbraz edilen belgelerde ya da ödeme mesajlarında AVRUPA, ABD, BM yaptırım listesinde yer alan herhangi bir ülke, firma ya da şahıs adına rastlanması halinde ödeme yapılmayıp ilgili bedele el konabilir” şeklinde konuştu.
Dış ticarette ödeme yöntemi seçiminin de son derece önemli olduğunun altını çizen Kütükçü,  “İhracatçılarımız, 'İhracat yapıyoruz, paramız gelir mi? Endişesi  yaşıyor. İstenen kalitede mal üretilmesi, zamanında sevk edilmesi, ihracat bedelinin ödenmesini garanti altına alamayabilir.  İthalat yapıyoruz,  istediğimiz mal gelir mi sorusu ile de çok sık karşılaşıyoruz. Ödemenin yapılması ya da ödeme için taahhüt üstlenilmiş olması malların yüklenmesi istenen kalitede olması alıcıya vaktinde ulaşması için yeterli olmayabilir” dedi.

 

İlgili Fotoğraflar